Azerbaycanlıların, Türklere ve Türkiye'ye Karşı Tutumu Nasıl?
Azerbaycan'ın şu günlerde geçtiği hassas dönemin üzerine, böyle bir yazı yazmak istedim. Çünkü Azerbaycan'ın bu zor günlerinde, aramızdaki bağın ne kadar sağlam, ne kadar büyük olduğu bir kez daha tüm dünyaya gösterildi. Bu vesileyle hem 15 Temmuz şehitlerimizi, hem de bu hafta boyunca Azerbaycan'ın Ermenistan'la olan çatışmalarında verdiği şehitleri anmak istiyorum. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin.Öncelikle Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ''Ermenistan aklını başına toplasın!'' dedi, ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ''Tüm gücümüzle Azerbaycan'ın yanındayız.'' dedi. Azerbaycanlı arkadaşlarım sayesinde bu desteğimizin, onlar için ne kadar önemli ve ne kadar büyük moral olduğunu bizzat görüyorum. Çünkü birbirimizin zor zamanlarında en büyük desteği yine birbirimizden gördük her zaman. Yine bugünkü bu desteği de tüm Azerbaycanlıların sosyal medyada sevinçle karşıladığını gördüm. Örneğin Azerbaycanlı gazeteci Sevil Nuriyeva tweetinde yazıyor ki; ''Ey güzel Türkiye! Diyorum ya gölgen yeter. Sen nasıl bir cesaret ve ilham kaynağı olduğunu biliyor musun? Recep Tayyip Erdoğan konuştu, Ermenistan titredi. Ben sana kurban olmayayım da kime olayım!''
Azerbaycanlıların bize duyduğu muhabbetin yanında, ülkemizi ve halkımızı her konuda çok fazla örnek aldığını da belirtmek istiyorum. Ülkeleriyle ilgili kendi aralarında yaptıkları eleştirilerinde bile, ülkemizdeki durum örnek gösteriliyor :) Bu beni oldukça sevindirmekle birlikte, iki ülke arasındaki bağa olan inancım da artıyor. Azerbaycanlı öğrencilerin büyük çoğunluğu üniversiteyi veya yüksek lisansı Türkiye'de okumak istiyor. Özellikle okuduğum üniversite olan Tıp Üniversitesi'nde de arkadaşlarımın çoğunluğu üniversiteyi bitirdiklerinde Türkiye'ye gelerek burada çalışmanın yollarını arıyorlar. Elbette bunda ülkelerindeki eğitim kalitesi veya çalışma şartlarıyla ilgili problemlerin de etkisi var ancak Türkiye'ye duydukları muhabbet de oldukça büyük bir etken.
Bakü veya başka bir şehir fark etmez, bir ortama girdiğinizde Türk olduğunuz öğrenilirse; çok sıcak bir sohbetle karşılaşmanız oldukça olası bir durum. Bize karşı olan tutumları, diğer milletlere karşı olan tutumlarına göre çok büyük farklılık gösteriyor. Bakü'de şehir içi otobüsler de dahil olmak üzere, arabalarına Türk bayrağı asan insanlara rastlamanız çok yüksek bir ihtimal. Ayrıca bütün bunların yanı sıra ülkemizin gündemini de oldukça yakından takip ettikleri için zor günlerimizde aynı acıyı kendileri de hissediyorlar. Mesela, Bakü'de olduğum sırada Elazığ'da deprem meydana gelmişti. Aynı gün onlarca insandan baş sağlığı dileği aldım. Bu da bana büyük moral vermişti.
Azerbaycanlı insanların tek sitemleri ise bize gösterdikleri bu hassasiyeti, bizim aynı oranda gösteremiyor olmamız. Bu da maalesef medyamızla alakalı bir durum. Onlar Türkiye'nin gündemini kendi gündemleriymiş gibi takip edebiliyorken, biz Azerbaycan'da gerçekleşen her olayda seslerini duyamıyoruz maalesef. Sınıf arkadaşımın bunla ilgili bana sorduğu, haklı bir sitem içeren sorusu ''Bizim 20 Ocak katliamını andığımız yıl dönümünde, sizin tv kanallarınız neden bundan hiç bahsetmiyor?'' olmuştu. Çünkü biz bunun pek farkında olmayabiliriz ancak onlar için her türlü desteğimizin manevi etkisi gerçekten çok büyük. Azerbaycan'da kalarak bu muhabbetin etkisini hissettiğinizde, bunu çok daha iyi anlayacaksınız.
Üniversitemde Türklere karşı olan tutumu anlattığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz.